Google
 

8 Kasım 2007 Perşembe

ÖYLESINE BIR MEKTUP
Öyle içimdesin ki. Yanagimda dolasan rüzgardan daha gerçek dokunuslarin. Küçük, ürkek, kesik dokunuslarinla, belki de her zamankinden daha yanimdasin. Yani öylesine, o kadar bensin ki. Ah nasil anlatsam. Bosuna bu çabalarim, dogru kelimeleri aramalarim. Ne kitaplar yaziyor, ne de sözlüklerde karsiligi var. Yalnizca hissediyor insan, yasiyor. Kelimeler eksik, kelimeler yarali. Kelimeler ciliz.



Tasimiyor, anlatmiyor, tanimlamiyor bu duyguyu. Ben de. Çok baska bir sey. Sevginin ortasinda, derin acilar hisseder mi insan? Aydinlik gülümsemelerin içine, hüznü yerlestirir mi durup dururken? Gözlerine bugu,diline sitem, yüregine burukluk, çöreklenir kalir mi asirlarca?



Gelmeyecegini bildigi mektup için, posta kutusunu hep ayni heyecanla açar mi? Dedim ya, baska bir sey bu. Ne kadar yalnizsam, o kadar seninleyim su günlerde. Belki de en basta, tutup seni en derinlere koydum diye oldu bunlar. Kimseler ulasmasin diye, kimselerin bilmedigi, bulamayacagi yollara götürdüm seni. En derinlerde tuttum. Bana sakladim. Derine, hep daha derine.



Seni yapayalniz, bir tek bana biraktim. Paylasamadim yanlis yaptim. Sana ulasan yollari kaybettim diye bütün bu saskinliklar. Kendimi oradan oraya vurmam. Sagimda, solumda, ne zaman dikildigini bilmedigim duvarlara çarpmam, hiç görmedigim çukurlarla bogusmam. Denizlerin, gürültüyle gelip vurdugu dehlizlerin, acili duvarlari gibiyim.



Duvarlarim yosunlu, duvarlarim kaygan, duvarlarimdan hiç tükenmeyen sular siziyor. Tutunamiyorum. Renklerim, gün içinde degisiyor. Soluyorum, soguyorum. Günes ulasmiyor içerilerime. Küfleniyorum, yaslaniyorum. Yalnizliklar pesimde. Dokundugum her islak duvardan, pis kokulu bir yalnizlik bulasiyor üstüme. Yapis yapis, vicik vicik bir yalnizlik bu. Biliyorum, bütün bunlar, hep benim suçum.



Seni sakladigim yere ulasamaz oldum. Yollar, gitgide uzadi ve karisti. Ümidimi isitacak, parlatacak, kimildatacak bir seylere ihtiyacim var. Ah onun ne oldugunu biliyorum. Sonu sana geliyor her cümlenin. Her seyin basi içinde ve sonundasin. Bu degismiyor. Öyle içimdesin ki. Birden aklima geldi, tuttum sana bir mektup yazdim dün.



Çok mutluydum. Gün içinde neler yaptigimi, nelere kizip, nelerle mutlu oldugumu, tek tek anlattim. Mevsimlerin ve insanlarin nasil karisik ve beklenmedik olduklarini yazdim.



"Yine zamansiz yagmurlar" dedim, "Daha önce, hiç bu kadar zayif degildi günes isinlari" dedim, "Gerçekten buradaki sarkilari hiç ögrenmeyecek, bilmeyecek, söylemeyecek misin?" dedim. Çok uzun bir mektup oldu. Basindan sonuna kadar okudum da.



Neler yazmisim diye merakimdan.



Sonra çekmecemden bir zarf çikarip, adini yazdim. Büyük harflerle, yalnizca adini. Adresini bilsem gönderir miydim, bilmiyorum. Mektup cebimde. Cebim yüregime yakin. Yüregim sende. Sen yüregime yakin. Öyleyse mektup sende.



Can DÜNDAR

2 yorum:

Adsız dedi ki...

ANKARADA AŞIK OLMAK


ankara'dan bir kuş uçtu güneye doğru
kanatlarında sevdanın kar bulutları

gün batımı masum gülüşler ağlamaklı
yine birşeyler aldı gitti ayrılık hüzünleri
yeni birşeyler aldı gitti ayrılık...

gözlerin bugün garip ve ince bir hüzün
ankara'da sensiz olmak zor iki gözüm
sözlerin bugün kırık, umarsız, kördüğüm
ankara'da aşık olmak zor iki gözüm

yine deli yangınlar oldu bugün akşama doğru
gökyüzünün sensiz sessiz haykırışları

son sevgi sözcükleri, son fısıltılar
yine birşeyler aldı gitti ayrılık hüzünleri
yeni birşeyler aldı gitti ayrılık...

gözlerin bugün garip ve ince bir hüzün
ankara'da sensiz olmak zor iki gözüm
sözlerin bugün kırık, umarsız, kördüğüm
ankara'da sensiz olmak zor iki gözüm
ankara'da yalnız olmak zor iki gözüm
ankara'da aşık olmak zor iki gözüm....

...............................
................................
Zorlukların Hep üstesinden gelen ve gelmeyi hep başarmış olan ve başarılarının devamını beklediğim
Yorgun Nallıhanlıya ve Beşiktaşlı Adaşıma.....Sevgilerle...........

Adsız dedi ki...

Köy sakinleri yağmur duasına çıkmışlardır. Bütün köy ahalisi toplanır. İçlerinden birinde şemsiye vardır.
Bu, inançtır .

Babalar bebeklerini havaya hoplatır, çocuklar gülmekten bayılır. Yere düşeceklerini akıllarına bile getirmezler. Çünkü babaları onu tutacaktır.
Bu, güvendir.

Yatağımıza girerken yarın uyanıp yaşamaya devam edeceğimize dair teminatımız yoktur. Ama yine de ertesi güne dair planlar yaparız.
Bu, ümittir.
.......................................
inancını, ümidini ve güvenini hiç kaybetmemen dileğiyle kendine çok iyi bak....